Kanal Darlığı Hastalığı Tedavisi

Kanal Darlığı Hastalığının Tedavisi Nedir?

Kanal darlığı omurga boyutunun anatomik olarak küçülmesi sonucu meydana gelen bir hastalıktır. Kanal darlığı genellikle disklerde zaman içinde meydana gelen sıvı kaybına bağlı olarak gelişen dejenerasyon ile başlayıp faset eklem ve ligamentum flavum hipertrofisi ile seyreden bir durumdur. 

Daralmanın temel sebebi genellikle yaşlı hastalarda görülmekte olan disk ve ligamentum flavum gibi omurga bileşenlerinin uğradıkları dejenerasyon sonucunda omurilik ve sinirler üzerinde neden oldukları baskıdır. Yaşam süresinin artması ile birlikte bu tip dejeneratif değişiklere bağlı görülen hastalıkların görülmesinde de artış meydana gelmiştir. Bu nedenle kanal darlığı yaşan hastaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Kanal darlığı genellikle 50 yaş ve üzeri kişilerde görülür. Erkeklerde görülme oranı kadınlarda görülme oranına göre daha yüksektir. 

Kanal darlığı olan hastalarda en yaygın rastlanan belirti hastanın yürürken bacaklarda ve kalçada ağrı ve uyuşma hissetmesidir. Kanal darlığı ilerleme gösteren bir hastalıktır bu nedenle kişinin ağrısız ve kesintisiz yürüyebileceği mesafe her geçen gün giderek azalmaktadır. Şikayetler uzun süre ayakta kalma durumunda daha da artarken, öne doğru eğilme ve oturma halinde ise azalma göstermektedir. Bu durum kanal darlığının en tipik belirtisidir. Çünkü oturma ve eğilme gibi pozisyonlarda kanal genişleyeceği için kişi geçici bir rahatlama hissi duymakta ve şikayetlerini hissetmemektedir.

Kanal darlığı yaşan hastaların yürüme mesafeleri giderek azalır ve bu belirtilerle birlikte hastada nörojenik kladikasyo yani kas güçsüzlüğü de gözlenir. 

Kanal Darlığı Ameliyatına Ne Zaman Gerek Duyulur?

Kanal darlığı öncelikle ağrı kesiciler, bele uygulanan enjeksiyonlar ve fizik tedavi ile iyileştirilmeye çalışılır. Eğer bu yöntemlerle yapılan tedaviye yanıt alınamıyorsa tek seçenek dar kanal ameliyatıdır. Böylece omurga kanalı cerrahi müdahele ile genişletilmektedir. Cerrahi girişimin amacı, omurilik ve sinirlerin üzerindeki baskıyı kaldırarak hastanın ağrılarını iyileştirmek ve mobilitesini yeniden arttırmaktır.

Kanar darlığı tedavisinde genellikle iki ameliyat yöntemi kullanılmaktadır. 

Dekompresyon yani kanalın genişletilmesi en sık kullanılan yöntemdir. Ayrıca başarı oranı da oldukça yüksektir. Bu ameliyat genellikle mikroskop altında gerçekleştirilir. Spinal sinirler üzerindeki baskının kaldırılması için kanalın içinde sarkan sarı bağ veya kemik çıkartılır. Bu sayede spinal kanal genişletilmiş olur. Bu işlem tek bir omurda yapılabileceği gibi birkaç omurda da yapılabilmektedir. Bu ameliyatın ardından omurilik ve sinirlerde ciddi oranda bir rahatlama hissedilir.

Spinal füzyon yani omurun sabitleştirilmesi ameliyatına ise hastanın ayaklarındaki şikayet ile aynı oranda bel ağrısı da yaşadığı durumlarda baş vurulur. Bu tip hastalara spinal füzyon gerekmektedir. Bu ameliyat ile omurların oynaklığı ve birbiri üzerine kayması engellenerek ağrıların giderilmesi amaçlanır. Ameliyat esnasında omurların içine vidalar konulur ve metal çubuklarla birbirine tutturulur. Lokal alınan kemik üzerine konularak sağlamlaştırılır. Gerektiği takdirde diskin yerine kemik ve kafes yerleştirilebilir. Metal yapılar ömür boyu o bölgede kalmaya devam ederler. Bu ameliyat genellikle dekompresyona ilave olarak yapılmaktadır. 

Kanal darlığı tedavi ile ilgili sık karşılaşılan sorulardan biri kanal darlığı ameliyatının riskli bir ameliyat olup olmadığıdır. Hastaların çoğunun yaşı ileri olduğu için ameliyat korkusu duyarlar. Ancak asıl korkulması gereken ameliyat değil, ameliyata geç kalınmasıdır. Ameliyatın ertelenmesi durumunda her geçen gün sinirler biraz daha baskı altında kalmakta ve hasar görmektedir. Bu hasarlar ameliyatta dahi tedavi edilemeyecek boyutlara ulaşırsa, ameliyat da hastayı rahatlatmakta yeterli gelmeyebilir. Sinirlerin geri dönüşü olmayacak şekilde tahrip olmasını engellemek için eğer cerrahi dışı tedavilerden fayda sağlanamadıysa vakit kaybetmeden kanal darlığı ameliyatına baş vurulmalıdır.  Ayrıca; mikrocerrahinin, cerrahın çok ince ve dar alanlarda bile ayrıntılı bir şekilde çalışmasını mümkün kılan teknolojisi sayesinde kanal darlığı ameliyatının risk olasılığı oldukça düşüktür. Mikrocerrahi ile gerçekleştirilen ameliyatlarda diğer ameliyatlara oranla doku hasarı ve kanama daha az olmakta, iyileşme süreci ise daha hızlı seyretmektedir.

Hasta kanal darlığı ameliyatından bir gün önce hastaneye gelip gerekli tetkikleri yaptırmalıdır. Ameliyattan sonra ise hasta kendine geldikten sonra odasına çıkartılır ve ertesi sabah ayağa kaldırılır. Fizyoterapist bu konuda gerekli bilgileri verecektir. 

Kanal Darlığı Ameliyatından Sonra Nelere Dikkat Edilmeli?

Mikrocerrahi ile gerçekleştirilen ameliyatlarda dikiş kullanılmamakta ve hasta çok daha hızlı ve acısız / ağrısız iyileşebilmektedir. Hasta kanal darlığı ameliyatından sonra ağrılarında büyük ölçüde hafifleme hisseder ve tekrar günlük yaşam aktivitelerini yerine getirebilmeye başlar. Daha uzun mesafeleri tekrar daha rahat bir şekilde yürüyebilir. Ameliyattan sonraki süreçte de hasta dikkat etmesi gereken birkaç nokta dışında başka bir problem yaşamamaktadır.  

Kanal darlığı ameliyatından sonra dikkat edilmesi gereken hususlar şu şekildedir; 

  •  Hasta ameliyattan sonra ağır kaldırmaktan kaçınmalıdır. 
  •  İşe dönmeden önce 4-6 hafta kadar beklenmelidir. İşe dönüş süresi yapılan işin ağırlığına göre değişiklik göstermektedir. Masa başı işlerde çalışanlar günlük yaşantılarına daha   erken dönebilirken, bedeni kullanmayı gerektiren işlerde çalışan hastalar işe dönüş için daha uzun süre beklemelidirler.
  •  Hastanın ameliyattan sonra fizik tedaviye başlaması önerilmektedir. 
  •  Yüzme, yürüme gibi sporlar hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlar. Bu süre içinde hastaya yürüyüş yapması ve mümkünse yüzmesi önerilir.

 

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Op. Dr. Umut YAKA

Beyin Ve Sinir Hastalıkları Uzmanı

1977 yılında Muğla'da doğdum.İlköğrenimimi Isparta’da tamamlayıp, 1994 yılında İstanbul Pertevniyal Lisesi’nden mezun oldum. İstanbul Tıp Fakültesi'ni 2000 yılında bitirdikten sonra, Nöroşirürji eğitimi ve uygulamalarının dünya tıbbı ile eşdeğer yürütüldüğü ve bünyesinde değerli hocaları barındıran İstanbul Tıp Fakültesi Nöröşirürji Kliniği'nde başladığım nöroşirürji eğitimimi 2009 yılında tamamladım. 2009 - 2011 tarihleri arasında mecburi hizmet görevini yapmak üzere görevlendirildiğim Mardin Nusaybin Devlet Hastanesinde Beyin ve Sinir Hastalıkları Cerrahisi Uzmanlığı ve başhekimlik görevini birlikte yürüttüm.

Devamını oku Blog İletişim